Termik Santral yine gündemde

11.07.2007
  •  A 
Aliağa’nın Çakmaklı Köyü ile Gencelli Koyu arasındaki araziye 18 yıl önce kurulmak istenen kömüre dayalı termik santral için tekrar girişimler başlayınca tartışmalar başladı.

Aliağa’nın Çakmaklı Köyü ile Gencelli Koyu arasındaki araziye 18 yıl önce kurulmak istenen kömüre dayalı termik santral için tekrar girişimler başlayınca tartışmalar başladı.  Milliyet EGE’nin yayınladığı, “Habaş, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na lisans başvurusu yaptı” haberi yankı uyandırdı.

 

Santralın inşa edilmesi halinde, bacalardan çıkacak zehirli gazın Aliağa’dan İzmir’e kadar uzanan bölgede Yatağan’daki gibi hava kirliliği yaratacağı endişesi ifade edildi. Denizin, tarımın, yeşil örtünün, hayvancılığın, turizmin ve insan sağlığının zarar göreceği belirtildi.

Bu girişimden vazgeçilmesini isteyen çok sayıda kişi, gazetemizi telefonla arayarak, mesaj yollayarak tepkisini dile getirdi, “Santrala izin verilmesin” dedi.

 

FOÇA’DA TURİZM BİTER

Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, turistik bölgenin hemen dibinde termik santral istemediklerini belirtti. Demirağ, ''Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Halk ve çevre sağlığı tehlikeye düşer. Turizm biter. Bölgemizin halkı termik santral yapımına geçmişte karşı çıkmıştı. Tekrar aynı tepkiyi koyarız'' dedi.

 

YİNE EYLEM YAPARIZ

Yeni Foça Belediye Başkanı Osman Yurtseven de yöreye termik santral yapılmasına kesinlikle karşı olduklarını vurguladı. Yurtseven, ''Geçmişte buraya yapılmak istenen santrala karşı eylemler olmuştu. Eşim ve ben de öğrencilik yıllarımızda katılmıştık. Şimdi yine sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte ne gerekiyorsa yaparız'' diye konuştu.

 

ÇILGINLIĞA İZİN VERMEYİZ

İzmir 2. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı, eski Yeşiller Partisi yöneticisi Bilge Contepe, 18 yıl önce Aliağa’da termik santrala izin vermediklerini şimdi de vermeyeceklerini söyledi. Contepe şöyle konuştu:

''O dönem Konak’tan Aliağa’ya, çoluk çocuk kilometrelerce uzunlukta insan zinciri oluşturuldu. Basın helikopterle fotoğraf çekti. O zamandan beri Egeli, ekoloji ve çevre konusunda çok duyarlıdır. Bu durum küresel ısınmayla daha da önem kazandı. Karbon salınımını en yüksek dozda yapan, iklim değişikliklerini en yüksek oranda etkileyen termik santrallardır. Ne tür kömür kullanılırsa kullanılsın bunun önüne geçilemez. Dünya artık termik santralları durduruyor. İzmir’in güneşi, rüzgarı var. Bu kaynaklarla da enerji üretilebilir. Aliağa gün geçtikçe kirleniyor. Bundan İzmir de etkileniyor. Önümüzde Yatağan örneği var. Aliağa’dan İzmir’e kadar herkes zehir solur. İzmirli böyle bir hataya, çılgınlığa izin vermez.''

 

CANAVARI İSTEMİYORUZ

Menemen Emiralem Çevre Platformu Sözcüsü Mustafa Aydın, toplumsal tepki hareketi örgütleyeceklerini söyledi. Aydın, ''Termik canavarın tekrar gündeme getirilmesinden rahatsızız. Tüm çevre değerlerine sahip çıkacağız. Doğal kaynakları, havayı, suyu, toprağı sermayenin talanına terk etmeyiz'' dedi.

 

KİRLİ ENERJİYE MAHKUM DEĞİLİZ

Özgürlük ve Dayanışma Partisi milletvekili adayları 1. Bölge’den Hakkı Karadeniz ile 2. Bölge’den Gülerman Gültepe ortak açıklama yaparak şu görüşleri ifade etti: ''Aliağa, bir yandan demir çelik fabrikaları, diğer yandan gemi söküm tesislerinin yarattığı kirlenme nedeniyle zaten çevre ve canlı yaşamı yönünden risk altındadır. Termik santralın yaratacağı kirlilik Aliağa’nın yanı sıra ve Kuzey Ege için de bir felaket olacaktır. Bu nedenle ne Aliağa’ya ne de başka bir yere nükleer ya da termik santral yapılmasını istemiyoruz. Halen mevcut hidrolik potansiyelimizin sadece yüzde 30’unu, jeotermal potansiyelimizin yüzde 4’ünü enerji üretiminde kullanıyoruz. Rüzgar, güneş gibi yenilenebilir potansiyelimiz atıl bir vaziyette ihmal ediliyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, termik santral konusundaki başvuruyu derhal reddetmelidir.''

 

ALİAĞA YANLIŞ ADRES

Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, bir dizi yanlışla karşı karşıya gelineceğini savundu. Akkan, termik santral kurmak için Aliağa’nın yanlış bir yer olduğunu ifade etti. Akkan, şöyle dedi:

''Aliağa, zaten kirlilik açısından demir çelik sektörüyle yükünü fazlasıyla almış. Şu durumda bile hava kirliliği ölçüm sonuçları gizleniyor. Bu değerler doğru olarak açıklanırsa ne kadar sakınca olduğu ortaya çıkar. Buradaki sorunlar çözülmeden termik santral yapmak yanlıştır. Termik santrallar kömür kaynaklarının bulunduğu bölgelere kurulabilir. Niye dışa bağımlı ithal kömürde ısrar edilsin. Kaldı ki, rüzgar, su, güneş, doğalgaz gibi alternatif enerji kaynakları da var.''

 

Kaynak : Milliyet Ege