Türkiye'nin, uluslararası araştırmalara göre işgücü maliyetlerinin yüksekliği açısından AB üyesi ile aday ülkeler arasında en dezavantajlı ülke olduğunu ifade eden Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, "Türkiye'deki işgücü maliyetinin büyük bölümünü işverenin SSK primi, İşsizlik Sigortası Primi, Gelir Vergisi, Damga Vergisi gibi değişik vergi ve primler adı altında devlete yaptığı ödemeler oluşturuyor" dedi. Ülkedeki işgücü maliyet yüksekliğinin önemli ekonomik ve sosyal sorunlara sebep olduğunu ifade eden Saka, "Yüksek işgücü maliyeti, yatırımcıyı yeni istihdam alanları oluşturması konusunda caydırırken, kayıt dışı ekonominin gelişmesine yol açıyor" diye konuştu. Saka, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Çalışma karşılığı olmayan işgücü maliyet artışı, işsizliğin en büyük nedenidir. Bu durumda Türk sanayinin rekabet edebilirliliği azalmakta, yeni istihdam alanlarının yaratılması engellenmekte ve kayıt dışı ekonomi giderek büyümektedir. İşverenin üzerindeki yüksek vergiler, kayıt dışı istihdamı artırmanın yanında, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda Türk sanayiinin rekabet gücünü de azaltmaktadır. Türkiye'de aktif istihdamın yüzde 55'i kayıt dışı çalışmaktadır. Giderek artan işsizliği önlemenin yolu, istihdam politikalarının etkin olarak yürütülmesi ve yatırımların teşvik edilmesinden geçiyor. Öncelikle ağır işgücü maliyetleri düşürülmelidir. AB üyelik sürecindeki Türkiye'de iş yaratmaya ve istihdamı özendirmeye yönelik politikalara gereken önem verilmesi gerekir. Rekabet gücünün artırılması için vergilerin düşürülmesi gerekiyor. Vergi yükünde yapılacak iyileştirme, işsizliğin azaltılması için en önemli çözüm yollarından biri olacaktır."