ATO Vergi Ödülleri Sahiplerini Buldu

20.11.2007
  •  A 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 2005 yılında en çok gelir vergisi ödeyenler arasında 12’nci, 2006 yılında ise 10’uncu sırada yer aldı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 2005 yılında en çok gelir vergisi ödeyenler arasında 12’nci, 2006 yılında ise 10’uncu sırada yer aldı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na ödülünü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdi. 

 

Ankara Ticaret Odası 2005-2006 yılı kurumlar ve gelirler vergisi rekortmenleri için plaket töreni düzenledi. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, çok sayıda iş adamı ve davetli katıldı.

 

2005 yılında en çok gelir vergisi ödeyenler arasında 12. olarak adını yazdıran ilk TOBB başkanı olan M. Rifat Hisarcıklıoğlu’na ödülünü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdi.

 

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ağırlıklı olarak iç politikadaki gelişmelere değindi.

10 yıllık başkanlık hayatında bu tören salonunda birçok defa cumhurbaşkanları, başbakanlar ve bakanlara hitap etme fırsatı bulduğunu, Türk ekonomisinin ve iş dünyasının dertlerini anlatarak çözüm önerileri sunduğunu anımsatan Aygün, ancak bugün Türkiye ekonomisindeki fay hatlarından, iş adamlarının sorunlarından, bürokrasiden ve yapısal sorunlardan bahsetmeyeceğini kaydetti.

Aygün, şöyle dedi: ''Zaten çok yüksek olan vergilere yeni yılda yüzde 7,2 zam yapılmasından, istihdam üzerindeki yüklerden, 33 milyar YTL'yi bulan sosyal güvenlik açıklarından da yakınmayacağım. 35 milyar doları aşan cari açıktan, Maliyenin 130 bin esnafın banka hesaplarına el koymasından, 109 milyar dolarlık sıcak paradan, 15 milyar YTL'yi bulacak bütçe açıklarından da söz etmeyeceğim. 10 yıllık başkanlık hayatım boyunca ilk kez kendimi çok daha önemli bir kavram için sorumlu hissediyor ve susuyorum. Bu kadar yeter diyorum ve diyorum ki (önce vatan). Ulu Önder'in söylediği gibi (söz konusu olan vatansa gerisi teferruattır.) Ülkemizin birlik ve beraberliği için elimizde avucumuzda ne varsa vermeye hazırız. Paraysa para, vergiyse vergi, malımızsa malımız, canımızsa canımız.''

Bugünü, Türkiye'de herkesin sorumluluk içerisinde el ele vermesi gereken bir gün olarak gördüklerini anlatan Aygün, kimlik tartışmalarını bir yana bırakıp adı Türkiye Cumhuriyeti olan ulus devletini korumaları, millet arasında ayırım yapmaksızın bütün tuzakları boşa çıkaracak kenetlenmeyi gerçekleştirmeleri gerektiğini kaydetti.

 

Aygün, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu, bölgesinde önemli bir güç, Orta doğuda da büyük ağabey konumunda olduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün direktifi, hükümetin desteği ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun girişimiyle İsrail Cumhurbaşkanı Shimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın bir araya geldiğini anımsatan Aygün, Türkiye'nin barış için dev atım niteliği taşıyan projeye imza attığını belirtti.

 

Türkiye'nin böyle bir ülke olduğunu ve bu ülkenin savaş ile bölgesel entrikalar ile terör ile işi olmadığını anlatan Aygün, Türkiye'nin 90 yılı aşkın bir süredir her fırsatta akrep çuvalına sokulmak istendiğini kaydetti.