Petrol İş: PETKİM’e Sahip çıkalım!

03.04.2007
  •  A 
Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Sanayimizin itici gücünü oluşturan PETKİM’e sahip çıkalım. Türkiye'nin yeni Petkimlere ihtiyacı var” dedi.

Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Günümüzde 700 milyar dolar değerinde bir pazara sahip olan petrokimya sanayisinin, dünya kimyasal ürünler pazarının % 30'unu, toplam ticaret hacminin ise % 8'ini oluşturduğunu söyledi. Petrokimya sanayinin, hızla büyüyen ve yüksek katma değer yaratarak, ekonominin gelişmesine önemli katkı sağlayan bir üretim alanı olduğunu dile getiren Öztaşkın, “Sanayimizin itici gücünü oluşturan PETKİM’e sahip çıkalım” dedi.

 

Petkim’in kuruluşunun yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Öztaşkın, Türkiye’nin yeni Petkim’lere ihtiyacı olduğunu kaydetti. Petrol İş Genel Başkanı Öztaşkın, “Türkiye de, petrokimya sanayisine gelişmiş sanayi ülkeleriyle hemen hemen aynı dönemde girmiştir. Sanayileşme ve kalkınmanın itici gücü olarak kabul edilmiş ve 1965 yılında TPAO'nun öncülüğünde İzmit/Yarımca'da, 1. Petrokimya kompleksi/PETKİM kurulmuştur. Zamanla artan talebi karşılamak amacıyla, 1985 yılında İzmir/Aliağa'da 2. Petrokimya tesisi kurularak devreye alınmıştır.” Dedi

 

Öztaşkın Şöyle devam etti: “Petkim, Türkiye'de tek başına petrokimya sanayisini temsil etmektedir. 1990'lara kadar yurtiçi talebin % 70'ini karşılarken, 11.09.1987 yılında özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle, büyük kapasiteli, yeni tesislerin kurulması, Petkim'in tüm çabalarına rağmen engellenmiştir. Diğer yandan, petrokimya sanayisinin rekabet gücünü artıran en önemli etkenlerden birisi, hem kendi içinde hem de ana ham maddeye (nafta) yönelik rafineri-petrokimya entegrasyonudur. Petkim'in rafineri bağlantısı da, 1990'lardan sonra giderek zayıflatılmıştır. Tüm bu olumsuz uygulama ve yaklaşımlara rağmen Petkim, toplam 3.595 kişi olan yetişmiş ve nitelikli çalışanı ile dünya standartlarındaki ürün kalitesini koruyarak, üretimine ve tevsii yatırımlarına devam etmiştir.”

 

“Petkim; plastik, kauçuk, lastik, tekstil, ambalaj ve kimya gibi katma değer ve istihdam yaratan sanayilerin gelişmesine öncülük yapmıştır. Geçmişte plastik ticareti, İstanbul merkezli az sayıda firma tarafından ve ithalata dayalı olarak yapılırken, Petkim'in kurulmasıyla plastik üretim ve ticareti Anadolu'ya yayılmıştır. Petkim'in özelleştirilmesi, Türkiye ekonomisi ve KOBİ'ler için yıkım olacaktır.” Diye konuşan Öztaşkın, “Türkiye'de, 5-6 bin dolayında ve çeşitli büyüklüklerde plastik-kauçuk firmaları bulunmaktadır. Bunların % 85-90'ı yurtiçi tüketime yönelik üretim yapan küçük ve orta boy işletmeler olup, ham maddelerini Petkim'den temin etmektedirler. Petrokimyasalların üretiminde tek kuruluş olan Petkim, kamusal niteliğini kullanarak, KOBİ'lerin hammaddeye ucuz ve kolay ulaşmalarını sağlamaktadır.” Dedi.

 

Öztaşkın şöyle devam etti: “Petkim'in; 14 adet ana üretim fabrikası, 8 adet yardımcı işletmesi ve 150 milyon m3 hacminde bir barajı bulunmaktadır. Petkim, iskele ve rıhtımı olan gelişmiş limanı ile hizmet vermekte ve 20 km2'lik faaliyet alanına, ticaret merkezlerine ve yurtiçi pazara ulaşımı sağlayan karayolu, demiryolu gibi büyük altyapı olanaklarına sahiptir. Geniş altyapıya sahip olan Petkim'in, yeniden kuruluş değeri 4-5 milyar dolardır. Petkim; 2006 yılında, pazar payını artıracak olan 437 milyon dolar değerindeki yatırımlarını tamamlamıştır.


2,2 milyon ton petrokimyasal ürün üretimi, 1,6 milyar dolar ciro, 5 milyon dolar vergi ödemesi, 41 milyon dolar net kar gerçekleştirmiştir. PETKİM, yatırım ve personel harcamaları dahil tüm giderlerini kendi özkaynaklarıyla sağlayan ve devlete hiçbir yükü olmayan, güçlü bir sanayi kuruluşumuzdur. Türkiye sanayinin itici gücü olan Petkim'in yeni tesisler kurma gücü bulunmaktadır. Türkiye'nin yeni Petkim'lere ihtiyacı vardır.”