IV. Ticaret ve Sanayi Şurası Yapıldı

11.03.2007
  •  A 
TOBB IV. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: “Türkiye’nin bir numaralı gerçek meselesi istihdamdır. Diğer tüm konular ikincil önemdedir." dedi.

IV. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında, Bakanlar Kurulu üyeleri ile TOBB’un ülke coğrafyasının her yerine yayılmış 81 il ve 157 ilçedeki oda ve borsaların başkanları ile Konsey üyelerinin geniş katılımıyla, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

 

Şuranın açılışında bir konuşma yapan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, suni gündemlere odaklanarak zaman kaybedildiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin bir numaralı gerçek meselesi istihdamdır. Diğer tüm konular, ikincil önemdedir. Çözüm bulmamız gereken konu da, yüksek istihdam maliyetleridir ve istihdamı cezalandıran mevzuattır. İstihdam maliyetleri konusunda, hükümetimizin de çalışmalar yaptığını biliyoruz ve en kısa sürede tamamlanarak, uygulamaya girmesini bekliyoruz” dedi.

 

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun konuşması şöyle:

 

“Sayın Başbakanım, İş dünyamızın ve camiamızın problemlerini, Sizinle her platformda görüşme imkanı bulabiliyoruz. Hazırlamış olduğumuz ayrıntılı raporu da, hem Size, hem de bakanlarımıza iletiyoruz. Sizin kısıtlı zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmek ve Anadolu’nun dört bir köşesinden buraya gelen, konsey ve bölge temsilcisi arkadaşlarımın, görüş ve önerilerine daha fazla zaman tanımak amacıyla, ben konuşmamı kısa tutacağım. Bu yüzden, size bir önemli meseleyi anlatacak, bir öneride bulunacak ve bir de isteğimizi ileteceğiz.

 

Bugün ülkemizde, suni bir gündeme odaklanarak, zaman kaybediyoruz. Türkiye’nin bir numaralı gerçek meselesi istihdamdır. Diğer tüm konular, ikincil önemdedir. Çözüm bulmamız gereken konu da, yüksek istihdam maliyetleridir ve istihdamı cezalandıran mevzuattır. İstihdam maliyetleri konusunda, hükümetimizin de çalışmalar yaptığını biliyoruz ve en kısa sürede tamamlanarak, uygulamaya girmesini bekliyoruz.

 

Öte yandan istihdam mevzuatında da büyük sıkıntılar yaşıyoruz. İstihdam artışını engelleyen yasal düzenlemelerin başında, “zorunlu istihdam” olarak tabir edilen, ve 50’den fazla işçi çalıştıran işyerlerinde, belirli meslek mensuplarını çalıştırma zorunluluğu gelmektedir. Bu zorunluluklara uyulmaması halinde, ağır idari para cezası uygulanmaktadır.

 

Mevzuattaki “50 işçi” kriteri yüzünden işletmelerimizin pek çoğu, çalıştırdıkları işçi sayısını, 50’nin üzerine çıkaramamaktadırlar. Bu nedenle zorunlu istihdama ilişkin mevzuat, ülkemizde istihdamı artırmanın önündeki en büyük engellerden birini oluşturmaktadır. Üstelik bu da yeterli değilmiş gibi, şimdi de “iş sağlığı ve güvenliği” başlığı altında, yeni bir tasarı hazırlanmaktadır.

 

Bu tasarıyla, AB normlarına uyum sağlama adı altında, aslında AB normlarına da tamamen ters düşen uygulamalara, yeni yasal dayanaklar, oluşturulmaya çalışılıyor. Sizin de değiştirmeye çalıştığınız, istihdamı cezalandırma anlayışı, bürokratik yaklaşımlarla sürdürülmeye çalışılıyor. İşverenler olarak, iş sağlığı ve güvenliği’nin, başta AB normları olmak üzere, çağdaş esaslar çerçevesinde yürütülmesini samimiyetle istiyor ve destekliyoruz. Bu yüzden, “iş sağlığı ve güvenliği” tasarısının, istihdamı cezalandırmayan bir yaklaşımı hayata geçirebilmek amacıyla, yeniden görüşülmesinde büyük fayda görüyoruz.

 

Sayın Başbakanım, İstihdamdaki artışa hız kazandıracak önerimizi de, burada, Sizin dikkatinize sunmak istiyoruz. Malumunuz olduğu üzere, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken kaynak, 25 milyar YTL’ye ulaşmıştır. Fon’un, sadece aylık faiz geliri, 290 milyon YTL iken, tüm gideri 30 milyon YTL civarındadır. Öte yandan işçi ve işverenlerden, bu fon için, yılda 2,3 milyar YTL.ye ulaşan kesinti yapılmaya devam edilmektedir. Fonun kaynağı, kuruluş amacına uygun olarak, mutlaka istihdama yönelik olarak kullanılmalıdır.

 

Bu kapsamda önerimiz, 1 Nisan 2007’den başlamak üzere, 2 yıl süreyle, tüm Türkiye’de, her ilave istihdam artışında, tüm sosyal güvenlik priminin, Fon kaynağından karşılanmasıdır. İlave 1 milyon kişiye istihdam sağlayabilecek bu önerinin mali yükü, Fon’un sadece yıllık faiz geliriyle karşılanabilecektir. Bu sayede, hem istihdam artışına hız kazandırılacak, hem de kayıtlı istihdama geçiş yönünde, çok önemli bir mekanizma, Hükümetimiz sayesinde tesis edilmiş olacaktır.

 

Elbette bürokratik çevrelerden ve belli kesimlerden itiraz gelmesi kaçınılmazdır. Ama sayın Başbakanımızın çözüm odaklı vizyonuyla, bunların da aşılacağına inanıyoruz.

 

Sayın Başbakanım, iş alemini ilgilendiren çevre mevzuatı konusunda da, Sizden bir isteğimiz olacak. AB’ye uyumlu bir çevre müktesebatı, 300’e yakın yasal düzenleme ve tutarı tam olarak hesap edilemeyen miktarlarda yatırım gerektirmektedir. Bir tarafta, geleceğimiz için yaşanır bir çevre ortamını korurken, ülkemizin sanayileşme ve ilerleme hamlesine de zarar vermememiz gerekiyor. Bunu sağlamak üzere, çevresel düzenlemeler hazırlanırken, iş adamlarımızın da bu sürece katılımını gerekli görüyoruz.

 

Sayın Başbakanım, Cari açık konusunun, Sizin de yakın takibinizde olduğunu biliyoruz. İhracatın ve sanayinin artan ithalat bağımlılığı dolayısıyla, ihracat artışının cari açığa tek başına çare olmadığı, Sizin de malumunuzdur. Bu sorunun çözümü, sanayi politikasından geçmektedir. Sanayi politikası oluşturmanın ilk adımıysa, sanayiyi sürekli ve güncel bir şekilde takip etmemizi sağlayacak, sanayi bilgi sistemini oluşturmaktır.”