20 Yıl Çalışıp, 40 Yıl Emekli Maaşı olmaz

06.03.2007
  •  A 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Dünyada 20 yıl çalışıp, 40 yıl emekli maaşı alınan tek ülkeyiz. Bundan dolayı sosyal güvenlik sistemi açık veriyor''

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Dünyada 20 yıl çalışıp, 40 yıl emekli maaşı alınan tek ülkeyiz. Bundan dolayı sosyal güvenlik sistemi açık veriyor''  


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası'nda (ADASO) sanayicilerle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, istihdamın önündeki en büyük engelin, sosyal güvenlik sistemi olduğunu söyledi. 


Yüksek gelir vergileri nedeniyle sanayicinin asgari ücretle bile işçi alamadığını ve kayıt dışına çıktığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, kayıt dışına çıkılmasına neden olan yüksek vergilerin en önemli nedeninin, 2005 yılında 17 milyar dolar açık veren sosyal güvenlik sistemi olduğunu vurguladı. 


''Dünyanın en yüksek vergi yükünü öderken, bu sistem açık veriyor'' diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: ''Toplam pirim gelirleri 2005 yılında 35 milyar YTL. Sadece emekli aylıkları 39 milyar YTL. Gelirler, emekli aylığını bile karşılamıyor. 1990'larda 37-38 yaşına gelince emeklilik imkanı veren bir yasa çıkardılar. Dünyada 20 yıl çalışıp, 40 yıl emekli maaşı alınan tek ülkeyiz. Bundan dolayı sistem açık veriyor.''  


Hisarcıklıoğlu, Sosyal Güvenlik Yasası'nın çıkmasını istediklerini ancak, Anayasa Mahkemesi'nin, emekli sandığı mensuplarına ayrı düzenleme yapılmadığı için bu yasayı iptal ettiğini anımsatarak, ''Neden SSK ve Bağkur'lulara ayrı düzenleme yapılıyor, onlar da bu ülkenin vatandaşları değil mi? Eşit haklara sahip değil mi? dedik. Ama Anayasa Mahkemesi emekli sandığını ayrı tuttu.''  


Hisarcıklıoğlu, sosyal güvenlik kurumları arasında emekli sandığındakilerin yüzde 18'lik bir kısmı oluştururken, 17 milyar dolarlık açığın yüzde 44'ünün emekli sandığından kaynaklandığına da dikkati çekerek, şöyle devam etti:  


''18-44 yaş arası işçiysen, diş tedavini kendin yaptıracaksın. Ama emekli sandığı mensubuysan devlet karşılayacak. Bu sistemin reforma ihtiyacı var. 17 milyar dolar bizim cebimizden çıkıyor. Bunu devlet ya borç alarak ya da vergi alarak kapatacak. 72 milyon kişi nüfusu olan Türkiye'de sosyal güvenlik sistemi çatısı altından 81 milyon kişi var. 20 milyon kişi de sosyal güvenlik çatısı altında değil. Demek ki nüfusumuz 102 milyon kişi. Bu sistemin her tarafı laçka olmuş. Bu sürdürülmesin. Topallayarak gidiyoruz, devam edersek yarın çocuklarımızı geleceği tehlike altında. Yoksa ekonomik kriz sebeplerinde birisi bu olacak.''


TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ''Teşvikler bölgesel ve sektörel olarak verilmeli. Mevcut sistemle hala, ihtiyacın 2 misli kapasitesi bulunan un sektörüne teşvik veriyoruz'' dedi.  


Mevcut sistemde 49 ilin teşvik kapsamında olduğunu ve bunlardan sadece 6'sının durumlarından memnun olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''Yani, teşvik almayanlarla birlikte toplam 75 il şikayetçi, 6 il memnun. Şu anda Türkiye'nin ihtiyacının tam 2 misli üstünde un üretim kapasitesi var ve 3 un fabrikasından ikisi çalışıyor, birisi çalışmıyor. Biz halen 49 ilde un fabrikalarına teşvik veriyoruz'' dedi.  


Türkiye'nin bir sanayi politikasına ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: ''Türkiye sanayi katma değerinde 1980'den 2004 yılına kadar 15 milyar dolardan 80 milyar dolara gelmiş. Kore ise bu sürede 35'ten 240, Çin ise 60'tan 870 milyar dolara gelmiş. Yani Türkiye 4 kat büyürken, Kore 7, Çin 15 kat büyümüş. Burada en büyük hadise Çin. Çin her yıl 20 milyon kişiye sanayide iş buluyor. Yani, dünyaya her yıl orta büyüklükte bir sanayi ülkesi hediye ediyor.''  


Hisarcıklıoğlu, ''Türkiye'nin cari açık konusundaki korkuları yaşamaması ihracatının ithalatından fazla olması gerektiğini, bunun olabilmesi için de mikro yapısal reformlara ihtiyaç bulunduğunu'' söyledi.  


Bu reformların başında, istihdamdaki maliyetlerin dünya ile rekabet edilebilecek seviyelere çekilmesinin geldiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ''Asgari ücret alan kişinin eline 403 YTL geçerken, işverene maliyeti 683 YTL oluyor. Yani üzerinde yüzde 70 vergi var. Bu konuda dünya birincisiyiz. Tüm istihdamdaki ortalama vergi yükünde de OECD ülkeleri arasında yüzde 42,2 ile yine birinciyiz'' dedi.  


Türkiye'nin en büyük sorunun işsizlik olduğunu her fırsatta dile getirildiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: ''2,5 milyon kişi iş arıyor, bir o kadarı da iş bulmaktan vazgeçmiş durumda. Yani toplam 5 milyon kişi işsiz. Biz Türk özel sektörü olarak geçen yıl 1,2 milyon kişiyi iş sahibi yaptık. Bu bir başarı öyküsüdür. Ancak, yeterli değil. Her yıl 700 bin kişi işsizler arasına katılırken, 900 bin kişi de köyden kente göç etti. Yani toplam bu 1,6 milyon kişiden 1,2 milyonuna iş bulunabildi. 400 bin kişi işsizler ordusuna eklendi.  


Halbuki bizim teşvik edilmemiz lazım. Tüm dünya böyle yapmış. Teşvik edilmediğimiz gibi, vergi yükleriyle hepimizi kayıt dışına itiyorlar. Dünyada kural şudur: Vergi ne kadar artarsa, kayıt dışı da artar.''