EIB’nde Hedef 2007’de 7 Milyar Dolar

05.01.2007
  •  A 
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından kayda alınan ihracat değeri 2006 yılında 2005 yılına göre % 15’lik artışla 5 milyar 946 milyon 971 bin 487 dolar olarak gerçekleşti.

Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından kayda alınan ihracat değeri 2006 yılında 2005 yılına göre % 15’lik artışla 5 milyar 946 milyon 971 bin 487 dolar olarak gerçekleşti. Aralık ayında ise, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğine üye firmalar tarafından geçtiğimiz yılın ayın ayına göre %12,5 oranında artışla 589 milyon 382 bin 860 $ tutarında ihracat gerçekleştirildi.

 

2006 yılını Ege İhracatçı Birlikleri’nin başarılı bir şekilde bitirdiğini ifade eden Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, “2006 yılında tüm olumsuz ekonomik koşullara rağmen ihracatımızı 6 milyar dolara çıkardık. 2007 yılında hedefimiz 7 milyar dolar, 2023 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümünde ise 85 milyar dolar” diye konuştu.

 

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki sanayi ürünleri ihraç eden Birlikler Aralık ayında yüzde 43,7’lik artışa ulaşırken, Tarım ürünleri ihracatı yüzde 15,6 oranında geriledi. Madencilik ihracatındaki aylık artış ise yüzde 43,5 olarak gerçekleşti. Yıllık dönemde ise, sanayi ürünlerindeki artış yüzde 19,7, tarımdaki artış yüzde 8, madencilikteki artış ise %24 oldu.

 

REKOR DEMİR-DEMİRDIŞI METALLERDE…

 

2006 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren sektör 1,2 milyar $’ın üzerindeki ihracatı ile Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olurken, yıllardır en fazla ihracat yapan Birlik olma ünvanına sahip olan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin yıllık ihracatı %2,6 artışla 1,151 milyar dolar olarak gerçekleşti.

 

2006 yılında ihracatında en fazla artış görülen ilk 3 Birlik Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği (% 42,7), Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (%32,5) ile Ege Maden İhracatçıları Birliği (%24) olurken, yıllık bazda ihracatında gerileme kaydedilen iki Birlik Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (%35,6) ile Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (%1,5) oldu.

 

TÜRKMENOĞLU: KUR VE GİRDİ MALİYETLERİ TEMEL SORUNLAR

 

Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa TÜRKMENOĞLU, 2006 yılında Ege İhracatçı Birlikleri ihracat kayıtlarındaki artışın Türkiye geneli ihracattaki  %16,77 oranındaki artışın gerisinde kalınmasında EİB bünyesindeki Birliklerin çoğunluğunun iştigal alanlarının tarım ve gıda olmasının büyük rolü bulunduğunu söyledi.

 

Tarım-gıda sektörleri ile maden ve doğaltaş, tekstil, deri ve hazırgiyim gibi sektörlerimizin ağırlıklı olarak yerli girdi kullanan sektörler olmalarından dolayı YTL’deki değerlenmeden ve hammadde, işçilik, enerji girdilerindeki artıştan olumsuz anlamda en fazla etkilenen sektörler olduğunu ifade eden Türkmenoğlu, “Kurların nisbeten olumlu düzeylerde olduğu 2003 ve 2004 yıllarında ihracatımızdaki artış %30’ların üzerinde iken, bir yandan YTL’nin değer kazandığı, bir yandan da üretim girdilerindeki artışın kendisini hissettirmeye başladığı 2005 yılından itibaren ihracatımızdaki artış %10’lu seviyelere düşmüş, kimi aylarda ise gerileme sinyalleri vermiştir. Bunun tek istisnası, geçtiğimiz Mayıs aylarında dış piyasalardaki gelişmeler sonucunda kurlardaki kısa süreli yukarı yönlü gelişmenin sonucunda Haziran – Ağustos döneminde ihracatımızda görülen kısa süreli yüksek oranlı artıştır. Eğer ABD Doları cinsinden kur en azından 1,55-1,60 YTL düzeylerinde korunabilseydi, bugün için % 25’in de üzerinde bir ihracat artışından söz ediyor olurduk” şeklinde konuştu.

 

Türkiye’de ihracat sektörünün ithalata bağımlı olduğu, ihracat artışı için ithalat artışının zorunlu olduğu yönünde yanlış bir düşünce olduğuna işaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, Türkiye’nin ihracatında kullanılan ara mamul ve hammaddenin ithalatla karşılanan kısmının toplam ithalatımız içerisinde küçük bir dilimi temsil ettiğini kaydetti.

 

Mevcut ekonomik programının eksik ayaklarını ihracat ve istihdamın oluşturduğunu belirten Türkmenoğlu şöyle devam etti: “Cari açık ülkemiz tarihindeki en yüksek düzeyine 2006 yılı sonunda ulaştı, yerli girdi kullanımı ağırlıkta olan sektörler başta olmak üzere, ihracatın desteklenmesi yönündeki tedbirlerin alınıp hayata geçirilmesinin gecikmesi durumunda 2007 yılı ülkemiz ekonomisi ve dış ticareti açısından kayıp bir yıl olacaktır.”

 

Son yıllarda ülkemizin OECD ülkeleri arasında ihracat artışında ilk sırada yer almasına rağmen, ithalat artışında ve istihdam üzerindeki vergilerde de OECD ülkeleri arasında ilk sıralarda, rekabet edebilirlikte ise son sıralarda yer almasının özellikle dikkat çekici olduğunu vurgulayan Türkmenoğlu, “İhracatımızın ithalata bağımlılığının giderilmesi öncelikli konular arasında yer almalıdır. Bunun için ihracatımızın artışı için yerli üretimin desteklenmesi gerekir. Bu konuda Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Kürşad Tüzmen’in yerli üretimin destekleneceğini belirten açıklamalarını 2007 yılının ilk müjdeli haberi olarak memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim” diye konuştu.

 

Türkiye’de geniş kitleleri ilgilendiren, istihdamın yükünü çeken ve net döviz girdisi yüksek olan tarım, tekstil, konfeksiyon, deri gibi sektörlerimizin ihracatlarının yerinde saydığını veya ortalamanın altında olduğunu vurgulayan Türkmenoğlu şöyle konuştu: “Bunun nedeni aşırı değerli YTL, istihdam üzerindeki yüksek kamu yükleri, dünya fiyatlarının çok üzerindeki enerji maliyetleridir. Bu sektörlerimizdeki ihracatçılarımız uzun yıllardan beri elde ettikleri pazarları ve müşterilerini kaybetmemek adına çok düşük kar marjlarıyla ihracat yapmak durumunda kaldılar. Döviz kurları uzun zamandan bu yana yerli üretim girdisi ve katmadeğeri  yüksek olan sektörlerimiz açısından ister istemez cezalandırıcı bir enstrüman görevi üstlenmiştir. YTL’nin aşırı değerli oluşu ihracatçılarımızı dış pazarlarda rekabetçi olma konusunda zorlamaktadır.”

 

Öte yandan AB ülkelerine yapılan TIR taşımacılığında TIR şoförlerine daha önce 90 gün için verilen vizelerin sürelerinin 45 güne çekilmesinin tarife dışı engel olarak nitelendirilebileceğini belirten TÜRKMENOĞLU, uygulamanın ülkemizin AB ile imzaladığı ve taraflar arasında malların serbest dolaşımına imkan veren Gümrük Birliği Anlaşması’nın ruhuna aykırı olduğunu ve uygulamanın devamının ülkemiz ihracatçı ve taşımacı firmaları açısından karşılanması mümkün olmayan ek külfetler getirdiğini sözlerine ekledi. 

 

 

EİB 2006 Yılı İhracat Kayıt Rakamları tablosu için tıklayın: