700 milyar dolarlık petrokimya sektörünün önemli oyuncularından olan PETKİM, yeni yatırımlarla kapasitesini yüzde 20 artırdı. Genel Müdür Kenan Yavuz, “Rekabetin gereğini yapıyoruz” dedi
Türkiye’nin en büyük petrokimya tesisi olan PETKİM’in yüzde 88.9’u, özelleştirme kapsamında 2003 yılında düzenlenen ihale ile 605 milyon dolara Uzan Grubu’na satılmıştı. Ancak, bu grubun şartları yerine getirememesi üzerine özelleştirme ihalesi iptal edilmişti. İşte o günden bu yana PETKİM, bir yandan önümüzdeki dönemde özelleştirmenin en önemli şirketlerinden biri olmaya hazırlanıyor, diğer yandan da dünyada petrokimya sektöründe yaşanan büyük rekabetten geri kalmamak için önemli atılımlar yapıyor. 2004’ün mayıs ayından bu yana PETKİM Genel Müdürü olan Kenan Yavuz, bu yıl sonunda 1.5 milyar dolar ciro hedefine ulaşmaya çalışan şirkette dünya ile rekabetine uyum için yapılanları anlattı.
DEV DÜNYA PAZARI
Dünya petrokimya pazarının bugün 700 milyar dolara ulaştığını ve bu pazarın gelişmekte olduğunu belirten Yavuz, bu konudaki gelişmeleri şöyle anlattı: “2000 yılından itibaren dünya ekonomisi yeniden yapılandı. Özellikle ‘düşük maliyetli yapı’ dediğimiz Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkeleri pazardan daha fazla pay almaya başladı. Avrupa, Japonya ve ABD üçgeninde yüksek maliyetli yapılar da kendini yeniden programlamak zorunda kaldı. Onlar, Uzakdoğu ve Ortadoğu’da yatırım yaptı.”
KAPASİTE ARTTI
Bu süreçte, PETKİM’in vizyonunu da ‘bir dünya şirketi olmak’ şeklinde belirlediklerini hatırlatan Kenan Yavuz, şunları anlattı: Biz de Türkiye’nin dünya ligindeki ender şirketlerindeniz. Bu gerçeklikten hareket ederek kendimizi olabildiğine dış dünyadaki gelişmeleri takip edip yenilemeye çalışıyoruz. Bu eskiden yaptıklarımızın yanlış olduğunu göstermez. Değişim ihtiyacı yanlış yaptığınız için olmaz. Doğru yapıyorsanız da değişmeniz gerekebilir. Çünkü gök kubbe altında bu işi sizden daha iyi yapan birileri vardır. PETKİM bu süreçte kabuk değiştiriyor. Son 5 yılda 500 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Kapasitemiz yüzde 20 arttı. Sadece son iki yılda 154 milyon, bu yıl 80-90 milyon dolar yatırım yaptık. Bunların hepsini kendi özkaynaklarımızla gerçekleştirdik. Dünyanın her yerinden ortaklarımız var. Yüzde 38.5 halka açık bir şirketiz. Her üç ayda bir rapor hazırlayıp hesap veriyoruz. TSE ve Sabancı Üniversitesi bizi Türkiye’nin 5 şeffaf şirketinden biri seçti.
MİSAKI MİLLİ SINIRLARI İÇİNDE ÜRETEN YERLİDİR
PETKİM’in özelleştirilmesi hakkında yorum yapmak istemeyen Yavuz, şunları anlattı: “PETKİM’i yerli ya da yabancı şirketin alması önemli değil. Önemli olan Türkiye’de yerli üretimin arttırılması. Misakı Mili sınırları içinde üretim yapan herkes yerlidir. Şirketin sahibinin kim olduğu değil üretimin kapasitesi ve geleceğe yönelik projeleri önemli. Türkiye’nin üretime ihtiyacı var. Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu cari açık probleminin gelecekte kriz olmadan ortadan kaldırabilmesinin tek yolu üretmekten geçmektedir. Sanayi üretimi, turizmdeki artış, sanat; kısacası her şeyde üretim ve artış olması gerekir. Üretim artmadan hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Hepsi palavra.”
VERİMSİZLİK YÜZÜNDEN MALİYETLER ARTIYOR
Çin sadece Türkiye ekonomisini değil dünya ekonomilerini tehdit ediyor. Hele hele bizim gibi teknoloji üretmeyen, hızlı üretemeyen ve sermaye yetersizliği olan ülkeleri 10 kat daha fazla tehdit ediyor. Buna çare üretmemiz gerekiyor. Aksi takdirde Çin’in elimizden alamayacağı hiçbir işimiz yok. Daha çok çalışıp daha çok üretip maliyeti düşürmemiz lazım. Türkiye’deki üretim girdilerinin maliyetlerinin yüksek olmasının temel nedeni verimsizlik. Elektrik niye pahalı, su niye pahalı, benzin niye pahalı, vergiler niye yüksek, kayıtdışı ekonomi niye yüksek bunların nedeni belli. Hepsinin nedeni verimsizlik. Biz de bütün maliyet alanlarımızda verimliliğimizi artırıyoruz.