Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Camiel Eurlings tarafından hazırlanan ve Avrupa Parlamentosu'nda (AP) geçtiğimiz gün kabul edilen raporunun, hiç bir objektif ve somut bilgiye dayanmayan, tamamen hayal mahsulü bir takım suçlamalar içerdiğini belirterek, “Bu kadar gayri ciddi rapor hazırlayanlar, ciddiye alınmayı da beklememelidir. Artık böylesine hayali ve temelsiz suçlamalara dayanarak hazırlanan raporlarla, sağlıklı bir diyalog ortamı kurulamayacağını ve Türkiye-AB ilişkilerine büyük zararlar verildiğini, artık başta sayın Eurlings olmak üzere, Avrupa Parlamentosu'nun görmesini bekliyoruz” dedi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle düzenlenen Avrupa Teknoloji Platformları Konferansı, TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Konferansın açılışında bir konuşma yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bilimsel projelere ayrılan kaynağın, 10 trilyon lira mertebesinden 500 trilyona çıkartıldığını, desteklenecek projelerin seçim süreçlerine üniversitelerin de dahil edildiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, böylece Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu pek çok projenin hayata geçirildiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, "Küresel kalkınma yarışında, bizden önce yola çıkanlara ve bizden hızlı koşanlara yetişebilmek için teknolojiyi kullanmaya ve bilgi toplumu olmaya mecburuz. Geçmişte onların bindikleri trene binerek, onlara yetişmeye imkan kalmadı" diye konuştu.
"BİLGİ TEKNOLOJİSİ ÜRETMEYEN HİÇBİR ÜLKENİN, 21. YÜZYILDA, 1. LİGDE YERİ YOKTUR"
İmalat sektöründe katma değer yüzde 7 dolayındayken, tasarım ve yazılım sektöründe yüzde 25 civarında olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Bilgi teknolojisi üretim hacminin, bu yıl sonunda 2 trilyon dolara ulaşması beklenmektedir. Türkiye'nin birinci lige çıkmasını istiyorsak, 'Bilgi Teknolojisi'ne dayalı yapılanmayı gerçekleştirmeye mecburuz. Bunun için de Türkiye acilen, eğitim politikalarını, bilgi teknolojisine dayalı olarak, yeniden inşa etmek zorundadır" açıklamasında bulundu. Eğitim sistemi bilişime yönlendirilir, bu alanda yapılacak yatırımlara etkin teşvikler sağlanabilir, küresel pazara açılmak gerçekleştirilebilirse, daha hızlı ve istikrarlı bir kalkınma sürecinin fitilinin ateşleneceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bilgi teknolojisi üretmeyen hiçbir ülkenin, 21. yüzyılda, 1. ligde yeri yoktur. Katılım müzakerelerine başladığımız Avrupa Birliği bile, ABD ve Japonya ile rekabet edebilmek için Lizbon Stratejisi'ni hazırlayarak, üye ülkeleri kapsayan çeşitli programlar uygulamaya başlamıştır. Ülkemizin de dahil olduğu bu programlardan en önemlisi çerçeve programlarıdır" dedi.
2007-2013 yıllarını kapsayacak olan 7. Çerçeve Programı'nda en önemli yeniliğin sanayiinin de bu programlara dahil edilmesi olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Buna bağlı olarak oluşturulan Avrupa Teknoloji Platformları ile ilgili sektörlerde stratejilerin, kaynakların ve dar boğazların belirlenmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizde benzer bir yapılanma amacıyla 5174 sayılı TOBB Kanunu çerçevesinde, birliğimiz bünyesinde, tüm sektörleri kapsayacak şekilde, Türkiye sektör meclisleri oluşturulmuştur. Bunlardan 2 tanesi, 'Bilgisayar ve İletişim Teknolojileri' ile 'Teknoparklar ve Teknoloji' Sektör Meclisleri, doğrudan bugünkü konumuzla ilgilidir. Sektörle ilgili tüm tarafların bir araya geleceği Sektör Meclisleri, sektörel sorunların çözümü yolunda atılan, çok önemli bir adımdır" şeklinde konuştu.
AP RAPORUNA TEPKİ
Hisarcıklıoğlu, "AB'nin en büyük 6. ticaret partneri olan Türkiye'nin sanayicileri olarak, AB'nin araştırma programlarında daha etkin yer almak istiyoruz. AB'yle üretim ve teknoloji geliştirme alanlarında yoğun işbirliğinde bulunduğumuz göz önünde bulundurarak, Türk firmalarının, Avrupa Teknoloji Platformları'nda ve yeni devreye alınacak olan Avrupa Teknoloji Girişimleri'nde yer almasını gerekli görüyoruz. Yine bu çerçevede, Avrupa Teknoloji Platformlar'ında ve AB Komisyonu'nun Danışma Grupları'nda, sanayi temsilcilerimizin yer almasının, AB Komisyonu tarafından teşvik edilmesini arzuluyoruz. Öte yandan, sanayicilerimizin de bugün burada TÜBİTAK ve TOBB işbirliğiyle düzenlenen bu etkinliğin, önemli bir fırsat olarak değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Avrupa Teknoloji Platformları, geleceğin sektörlerinin bugünden tasarlandığı ve pazardaki oyuncuların belirleneceği ortamlardır. Sanayicilerimizin bu bilinçle Avrupa Teknoloji Platformları'nı, şirketlerinin gelecek planlarında önemli bir yere oturtacağına ve şirketlerinin vizyonuna paralel bir teknoloji platformunun içinde yer alacaklarına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Hisarcıklıoğlu, konuşmasının sonunda, Camiel Eurlings tarafından hazırlanan ve Avrupa Parlamentosu'nda geçtiğimiz gün kabul edilen raporunun, son derece büyük bir rahatsızlığa sebep olduğunu belirtti. Objektif ve iyi niyetle yapılan hiçbir eleştiriye karşı olmadıklarını, tersine memnuniyetle karşılayacaklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti:
"Oysa bahse konu rapor, hiç bir objektif ve somut bilgiye dayanmayan, tamamen hayal mahsulü bir takım suçlamalar içermektedir. Bu kadar gayri ciddi rapor hazırlayanlar, ciddiye alınmayı da beklememelidir. Artık böylesine hayali ve temelsiz suçlamalara dayanarak hazırlanan raporlarla, sağlıklı bir diyalog ortamı kurulamayacağını ve Türkiye-AB ilişkilerine büyük zararlar verildiğini, artık başta sayın Eurlings olmak üzere, Avrupa Parlamentosu'nun görmesini bekliyoruz."
TÜBİTAK Başkan Vekili Nükhet Yetiş de son dönemlerde Ar-Ge'ye verilen önem ve ayrılan finansmanla Türk sanayiinin yenilik çalışmaları ve inovasyon yapabildiğini anlattı. Avrupa Komisyonu'nun Bilim ve Araştırmadan Sorumlu Üyesi Janez Potocnik ise özellikle 2005 yılında Türkiye'nin bilim ve araştırma konularında önemli ilerlemeler kaydettiğini belirterek, AB'nin birçok araştırmaya destek sağladığını söyledi. Teknoloji platformlarına isteyen her kişi ve kuruluşun katılabileceğini ifade eden Potocnik, araştırma ve sanayi arasındaki bağın çok önemli olduğun ve burun ekonomiye katkı sağlayacağını kaydetti. 7. Çerçeve Programı'nın Ocak 2007'da başlamış olacağını belirten Potocnik, desteklerin Türkiye için yeterince çekici hale getirileceğini belirtti.