Demir-Çelik sektörü desteklenmeli

10.08.2006
  •  A 
Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Aliağa’nın son 20 yıl içinde demir-çelik, kâğıt, rafineri, petro-kimya ve enerji sektörlerinin bölgede faaliyete geçmesiyle dev bir sanayi kentine dönüştüğünü söyledi.

Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Odaları Konsey Üyesi Adnan Saka, Aliağa’nın son 20 yıl içinde demir-çelik, kâğıt, rafineri, petro-kimya ve enerji sektörlerinin bölgede faaliyete geçmesiyle dev bir sanayi kentine dönüştüğünü söyledi.

Demir-çelik sektörünün durumu ile ilgili bir değerlendirme yapan Saka, Aliağa’da halen sektörün lokomotif özelliğini koruduğunu ifade ederek “Bugün sadece demir-çelik nakliyeciliğinden en az bin kişi geçimini sağlarken sektörde de en az beş bin kişi de doğrudan istihdam edilmektedir” dedi.

Aliağa’da demir-çelik ve haddehane sektöründe halen; İzmir Demir-Çelik, Çebitaş, Sözden Haddecilik, Kardemir, Ege Çelik, Erege Metal, Özkan Demir-Çelik, Akdemir Haddecilik, Habaş Demir- Çelik ve Haddecilik, Dört Yıldız Demir- Çelik ve Kocaer Haddecilik olmak üzere 11 kuruluş ve ithal kömürü torbalama işi yapan kömür işletmelerinin faaliyet gösterdiğini anlatan Saka, ilçedeki demir-çelik sektörünün küresel ve yerel sorunları olduğunu belirtti.

 

SEKTÖR, ÇİN BASKISI ALTINDA

Ucuz insan gücü ve düşük maliyet imkânlarını kullanarak, tekstilden oyuncağa kadar pek çok sektörde global ölçekte rekabet avantajı yakalayan Çin'in baskısının ve hurda demirin fiyatının sürekli artmasının sektörde sıkıntı yarattığını kaydeden Adnan Saka, AB’nin de sektörden çevreci yatırımlar beklediğini ifade etti.

“Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlayan Türkiye, her sektörde ve her alanda olduğu gibi demir-çelik sektöründe de yeniden yapılanmak zorundadır. AB kurum ve normlarına uyum için yapılması gerekenler yeni yatırım ve finans imkânları gerektirdiğinden Aliağa’daki demir-çelik sektörü de bu süreçte sıkıntılar yaşayacaktır” diye konuşan Saka, “AB’nin sektörden beklentileri içerisinde Aliağa’yı da yakından ilgilendiren sürdürülebilir kalkınma ve çevre yükümlülükleri geliyor. Türk demir-çelik sektörünün yeniden yapılandırılması planı kapsamında, başta enerji ve çevre olmak üzere destekleme çalışması yapılmalıdır” dedi.

AB’nin demir-çelik sektöründen çevreye yönelik olarak endüstriyel kirliliğin kaynağında denetimini amaçlayan, sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliği ile mücadele edilmesi, büyük yakma tesislerinden havaya yayılan bazı kirletici maddelerin sınırlanması ve tehlikeli maddeler içeren büyük kaza risklerinin kontrolü konusunda AB normlarında projeler üretilerek hayata geçirilmesini istediğini kaydeden Saka, bunların hayata geçmesiyle bölgede çevrenin de korunduğu sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşeceğini ifade etti.

 

NEMRUT'TAN ALOSBİ YATIRIMCILARI DA FAYDALANACAK

 “Aliağa Ağır Sanayi Bölgesi'nde hangi sektörlerin yöreye faydalı olacağı, hangi sektörlerin bölgede olması gerektiğine yerel yönetimler ve yörede yaşayanlar karar verip, ona göre planlama yapılmalıdır” ifadelerini kullanan Saka, “Nemrut Körfezi’nin liman statüsüne kavuşturabilmesi ve ciddi boyutlara ulaşan sorunlarının çözümü için bölgenin bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak re-organizasyona tabi tutulması gerekmektedir. Nemrut iskeleler bölgesi, sadece demir-çelik sektörü için değil, tüm Ege Bölgesi'ndeki sanayi kuruluşları için kullanılır hale getirilmelidir. 400 yatırımcıya yatırım olanağı sunulan, 60 bin işçiye iş imkânı, 250 bin aileye gelir kaynağı, ülke ekonomisine 10 milyar dolarlık üretim yatırımı ve iki milyar dolarlık ihracat getirisi sağlayacak olan Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) yatırımcıları ihracat ve ithalatlarını Aliağa Nemrut iskelelerinden yapmayı tercih etmektedir. Önümüzdeki günlerde ALOSBİ’de kurulacak olan fabrikaların antrepo ihtiyaçlarını, sıvı malzeme tahmil ve tahliye depolama ihtiyacını, gaz türevlerini depolama talebini karşılar hale getirilmelidir” dedi.