Kral Abdullah, TOBB’un konuğu oldu

10.08.2006
  •  A 
Suudi Arabistan Kralı Abdullah, TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde, iş camiasının hazır bulunduğu geniş katılımlı toplantının konuğu oldu.

Hisarcıklıoğlu: “Ülkelerimiz arasında artacak ekonomik ve ticari işbirliği, hem ülkelerimizin menfaatinedir, hem de bugün çok ihtiyaç duyduğumuz, bölge barışının tesisi için gereklidir. Zira, komşu ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirmek, barış ve istikrarı da tesis edecektir.”

 

Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdül-Aziz Al-Saud, TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde, İstanbul’da Çırağan Sarayı’nda düzenlenen ve iş camiasının önde gelen temsilcilerinin de hazır bulunduğu geniş katılımlı toplantının konuğu oldu.

 

Konuk Kral, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saleh Bin Abdullah Kamel ve Suudi Arabistan Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi Başkanı Abdulrahman Al-Rashid’in yanı sıra, her iki taraftan bazı hükümet temsilcilerinin de yer aldığı toplantıya katıldı.

 

Toplantıda, TOBB Başkanı ve DEİK Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saleh Bin Abdullah Kamel, Suudi Arabistan Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi Başkanı Abdulrahman Al-Rashid, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdül-Aziz Al-Saud birer konuşma yaptı.

 

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun konuşması şöyle:

“Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Suud’un ülkemize yaptığı bu ziyaret, yalnız devlet zirvesinde değil, iş camiasında da, büyük bir memnuniyete yol açmıştır. Zatı alilerinin aramızda bulunarak bizleri onurlandırmaları, bizler için ayrıcalıklı bir sevinç ve gurur kaynağı olmuştur. Bu bakımdan kendilerine şükranlarımızı arz ediyorum.

Türk iş camiası olarak bu ziyareti, ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin, daha üst seviyelere çıkartılması isteğinin, bir işareti olarak görmekteyiz. Siyasi iradenin de, bizimle birlikte aynı kararlılık ve istek içinde olduğunu görmek, bizleri ayrıca teşvik etmektedir.

Türkiye ve Suudi Arabistan, bölgenin önde gelen ekonomik ve siyasi güçleridir. Ülkelerimiz arasında artacak ekonomik ve ticari işbirliği, hem ülkelerimizin menfaatinedir, hem de bugün çok ihtiyaç duyduğumuz, bölge barışının tesisi için gereklidir. Zira, komşu ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirmek, barış ve istikrarı da tesis edecektir.

 

Biz Türk iş dünyası olarak, komşularımızla ve bölgemizle, ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine öncelik veriyoruz. Bu kapsamda, Suudi Arabistan’ı öncelikli ve güvenli bir ortak olarak görüyoruz. Birliğimizce, 27-31 Mart 2003 tarihlerinde Suudi Arabistan’a, Sayın Başbakanımız başkanlığında yapılan ziyaret sırasında, ülkelerimiz arasındaki ticaret ve yatırım imkanlarının ne kadar fazla olduğunu gördük.

 

Bu ziyaret sırasında, heyetimize gösterilen sıcak ilgi ve misafirperverlik için, Suudi Arabistan Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi’ne özellikle teşekkür ediyoruz. Şimdi, Suudi meslektaşlarımızı ülkemizde ağırlamaktan, ayrı bir mutluluk duyuyoruz.

 

Türkiye ve Suudi Arabistan özel sektörünün üst kuruluşları olarak, Suudi Arabistan Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi Başkanı Sayın Abdüulrahman El-Raşit ile birlikte, ortak gayretlerle bölgede ticaretin ve yatırımların geliştirilmesi konusunda örnek bir işbirliği gerçekleştireceğimize inanıyorum.

 

Ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesinde, en büyük sorumluluk biz iş adamlarına düşmektedir. Çünkü, ekonomik faaliyetin başlıca aktörü, özel sektördür. Dinamik, girişimci ve rekabet kapasitesine sahip, güçlü bir özel sektör, ülkelerin kalkınmasındaki esas belirleyici faktördür.

 

Türkiye, özel sektör girişimciliğine dayalı ekonomik kalkınma sürecine, 80’lerin başında başlamıştı. Aradan geçen 25 sene içinde, milli gelirimiz 60 milyar dolardan 360 milyar dolara yükseldi. Böylece dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olduk. Dış ticaret hacmimiz 14 milyar dolardan 200 milyar dolara çıktı. 80’lerin başında ihracatımızın yüzde 80’i tarım ürünüyken, şimdi yüzde 90’ı sanayi ürünüdür.

 

Bugün Türkiye, 80 milyar dolara yaklaşan ihracat yapmaktadır. Bunun, yüzde 65’ini de, dünyanın en rekabetçi piyasaları olan AB ve ABD. pazarlarına gerçekleştiriyoruz. Son 4.5 yılda Türkiye ekonomisi, kümülatif olarak yüzde 35’e ulaşan bir büyüme yaşamıştır. Şimdi biz, Türkiye’deki bu olumlu gelişmeleri, Suudi meslektaşlarımızla da paylaşmak istiyor ve Suudi yatırımcıları, ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyoruz.

 

TOBB, sadece Türkiye’deki yerli özel sektörün değil, tüm yabancı şirketlerin de üyesi olduğu, özel sektörün tek çatı örgütüdür. Yabancı yatırımcılara yardımcı olmak, karşılaştıkları sıkıntıları çözmek, asli görevlerimizdendir. Bu yüzden, Suudi meslektaşlarımızı, her zaman Birliğimizde misafir etmekten ve kendilerine yardımcı olmaktan her zaman onur duyacağız.

 

Öte yandan Türkiye, 20 milyonu geçen yabancı turist gelişiyle, dünyanın en fazla rağbet edilen ilk 10 turizm coğrafyasından biri haline gelmiştir. Ülkemizde daha fazla Suudi Arabistanlıyı konuk etmekten de, ayrıca büyük mutluluk duyacağız.

 

Türk işadamları olarak, Suudi Arabistan ile ticari ilişkilerimizi de, artırmak arzusundayız. Müteahhitlik firmalarımız da, Suudi Arabistan’ın alt ve üst yapı projelerinde, daha fazla yer almak istemektedir. Dünya çapında bugüne kadar 60’dan fazla ülkede 70 milyar doları geçen proje üstlenen müteahhitlik firmalarımız, kalite, maliyet ve hız açısından üstünlüklerini ortaya koymuş ve takdir toplamışlardır. Bu deneyimlerimizi, kalitemizi ve başarılarımızı, Suudi Arabistan ekonomisinin kalkınması hizmetine sunmayı arzu ediyoruz.

 

Öte yandan, TOBB olarak, İslam Ticaret ve Sanayi Odası’nın, Orta Asya ve Avrupa Bölgesi Başkan Vekilliği görevini de yürütüyoruz. İslam özel sektörünün üst kuruluşu olan, İslam Ticaret ve Sanayi Odası’nın çalışmalarına, aktif olarak katılmaya devam ediyoruz.

 

Halen 57 ülkedeki üyeleri arasında dayanışma sağlayan ve temsilcisi olduğu İslam özel sektörü topluluğuna çok değerli hizmetler vermekte olan İslam Odası, Sayın Salih Kamil başkanlığında, uluslararası düzeyde de, etkin bir konuma gelmiştir. İslam Odası ile yürütmekte olduğumuz bu güçlü işbirliğini, gelecekte de sürdüreceğiz.

 

Başkan Salih Kamil liderliğinde yürütülecek İslam Odasının çalışmalarını desteklemek ve katkıda bulunmak için, her türlü gayreti göstermeye hazır olduğumuzu, burada özellikle vurgulamak istiyorum.

 

Türk – Suudi İş Konseyi’nin çalışmalarını da yakından izliyoruz. İlişkilerin gelişmesinde, iş konseyinin daha aktif rol üstleneceğine inanıyorum. Türk Suudi İş Konseyinin, bugüne kadar yürüttüğü faaliyetlere verdiğimiz desteği de genişleterek sürdürmek amacındayız.

 

Diğer taraftan, Türkiye ve Suudi Arabistan, İslam Konferansı Teşkilatı’nın iki güçlü üyesidir. Bu bakımdan her iki ülkenin taşıdığı büyük sorumluluğun da farkındayız. Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bulunan İslam ülkeleri, farklı ekonomik yapıları ve kapasiteleriyle, başta insan gücü olmak üzere, çok zengin kaynaklara ve potansiyele sahiptir.

 

Artık hep birlikte, bu potansiyeli değerlendirmek amacıyla, İslam ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri güçlendirme yönünde, ciddi çaba sarf etmeliyiz. Bu noktada önemli bir faaliyete de, huzurlarınızda özellikle değinmek istiyorum.

 

İki yılda bir düzenlenmekte olan, Dünya Odalar Kongresi’nin beşincisi, 4-6 Temmuz 2007 tarihlerinde İstanbul’da, Birliğimizin ev sahipliğinde düzenlenecektir. Tüm dünyadaki özel sektörün ve iş çevrelerinin bir araya geleceği bu etkinliğe, Suudi Arabistan’dan meslektaşlarımızın da, etkin katılımını bekliyoruz.”

 

- SUUDİ ARABİSTAN KRALI ABDULLAH BİN ABDÜL-AZİZ AL-SAUD -

Suudi Arabistan Kralı Abdullah da yaptığı konuşmada, iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesi temennisinde bulundu. Kral Abdullah, "Bu toplantının, olumlu neticeler vermesini temenni ediyorum. İki ülke arasında son yıllarda ekonomik ilişkilerde büyük gelişme kaydedilmiştir. İki ülke arasında ortak şirketler kurulmuştur. Dost iki hükümet, gerekli azim ve iradenin, ekonomik ilişkilerin bu alanda gelişmesi için bazı anlaşmalara imza atılmıştır. Bu anlaşmalar ilişkilerin daha da pekişmesi için vesile olacaktır. İşadamlarının önündeki yol açıktır. İki ülkenin işadamları ortak projeler yapmalı, iki ülke de yatırım yapmalı. Bu güzel sonuçlar doğuracaktır" dedi.