Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, hükümetin yapısal reformlara devam ediyor olsa da ekonomiyi, istihdamı, yatırımı gündemden kaldırıyor gibi bir hava verdiğini söyledi.
İzmir'deki Medya kuruluşlarının üst düzey yönetici ve temsilcileriyle Sanayiciler Kulübünde düzenlediği yemekte bir araya gelen Tamer Taşkın, hem ekonomiyi hem de Yönetim Kurulu Başkanı olduğu günden bu yana Oda'da gerçekleştirdiği çalışmaları değerlendirdi.
Hükümetin gidişatı ile ilgili olumlu ve olumsuz iki senaryo bulunduğunu belirten Taşkın, “Olumsuz senaryoda; Eğer yapılacak reformlar aksarsa, iletişimler iyi kurulmazsa, güven ortamı sarsılırsa, sermaye girişi gelmezse, kur ve faizler yukarı çıkarsa, "Kamu borcu çevrilebilir mi?" diye tartışılırsa, ki tüm bu maddeler birbirini tetikliyor; kendimizi yine sıkıntılı ve üzüntülü bir ortamın içinde buluruz” diye konuştu.
Taşkın’ın ortaya koyduğu olumlu senaryoya göre ise; reformlar hızla devam edecek, mikro ekonomik kararlar hızla alınacak, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler ülkenin genel gidişatında değişiklik ve huzursuzluk yapmayacağı güveni verilecek. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, şunları söyledi:
“Savaşlar şehirlerimize bile dayansa Türkiye ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ felsefesi ile bu olayların kendine bulaşmayacağı garantisi ve imajını vermeli. Bunu sağladığımız zaman sermaye girecek, faizler ve enflasyon düşecek, bilelim ki tekrar YTL’miz değer kazanacak, tekrar enflasyonu düşen, büyüyen bir ekonomiye kavuşacağız.”
ÖNCE OLUMLU YAZMALI
Bu olumlu senaryonun gerçekleşmesi için öncelikle yazılmasının sağlanması gerektiğini ifade eden Taşkın, Türkiye’nin iletişim ve şeffaflığının sağlanmasının şart olduğunu söyledi. Merkez Bankasının güven kazanarak görevine iyi bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Taşkın, “Bütçe iyi gidiyor. 30 yıllık geçmişimizle kıyasladığımız zaman en iyi ekonomik verilere ve şartlara sahip olmamıza rağmen, kendimizi bugün için yine krizde görüyoruz. Bu nerden geliyor? Türk milleti iyiye güzele hemen kendini adapte ettiği için nispeten kötü olanı hemen kriz olarak algılıyor. Biz neleri savunuyoruz? Bu ülkede hepimizin refaha çıkması için kayıt dışının kesinlikle bitirilmesini savunuyoruz. Sigortasız insan çalıştırmanın bitirilmesini savunuyoruz. Toplumsal adalet için vergi reformlarının yapılmasını savunuyoruz. Bu ülkede acı reçete yapan hiçbir hükümet oy kaybetmemiştir. Bugün içinde bulunduğumuz olayın bir ekonomik kriz olmadığını savunuyoruz. Neden? Çünkü bankalar batmadı, şirketler batmadı, binlerce kişi işten çıkarılmadı. Her şeyin çok çabuk olmasını isteyen sabırsız bir yaklaşımımız var. Türkiye’nin düze çıkabilmesi için gereken süreç tabii ki 3 yıl değildir. Ülkemizden geçen enerji hatları bizim geleceğimizde çok büyük rol oynayacaktır” diye konuştu.