Kurumlar Vergisi yüzde 20'ye indi

15.06.2006
  •  A 
TBMM’de kabul edilen Kurumlar Vergisi Kanunuyla, 1 Ocak 2006’dan itibaren geçerli olacak şekilde Kurumlar vergisi oranı yüzde 30’dan yüzde 20’ye düşürüldü

Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, dün TBMM’de kabul edilen Kurumlar Vergisi Kanunuyla, 1 Ocak 2006’dan itibaren geçerli olacak şekilde Kurumlar vergisi oranının yüzde 30’dan yüzde 20’ye düşürüldüğünü belirterek, yeni düzenlemenin kayıtdışı ekonomiyle mücadelede olumlu bir süreç başlatacağını, ancak yatırım ve istihdamı arttıracak “yatırım indirimi” uygulamasının da başlaması gerektiğini ifade etti.

VERGİ ORANI YÜZDE 30’DAN 20 YE İNDİRİLDİ
Adnan Saka, “TBMM Genel Kurulunda, kurumlar vergisi oranını yüzde 30'dan yüzde 20'ye indiren kanun tasarısının dün kabul edildiğini belirterek, 1949 yılından bu yana yürürlükte olan 5422 Sayılı Kurumlar vergisi kanunu ve bu kanunun tüm ek ve değişikliklerinin ortadan kalktığını söyledi. Saka açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “TBMM tarafından kabul edilen  yeni yasaya göre; sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler, iş ortaklıklarının kazançlarının da bundan böyle kurumlar vergisine tabi olacak. Yeni düzenlemeyle Vergi indirimleri kapsamında; mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik harcamalarının yüzde 40'ı oranında AR-GE indirimi yapılması hükmü getirilmiştir. Daha önce 1-15 Nisan olarak düzenlenen beyan dönemi değişerek Kurumlar vergisi beyannameleri bundan böyle 1-25 Nisan arasında verilmesi hükme bağlanmıştır”

“VERGİ GENİŞ TABANA YAYILMALI”
Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Kurumlar Vergisi oranının düşürülmesinin kayıt dışı ekonomiyi azaltacağını ve Ülke Ekonomisine Olumlu Katkı Yapacağını, ancak yatırım indirimi gibi teşvik düzenlemeleriyle uygulamanın geliştirilmesi gerektiğini belirtti.  Saka, AB ülkelerinde vergi oranlarının düşük olmasına karşın verginin geniş tabana yayıldığı bir sistemin uygulandığını ifade ederek, “Bu ülkede üreten, istihdam yaratan, eşit rekabet koşullarının olmadığı bir dünya ticaret ortamında var olmaya çalışan sanayici ve ticaret erbabımızın üzerindeki ağır vergi yükü, yeni yatırım ve istihdam olanaklarının yaratılmasının önündeki en büyük engeldir. Kurumlar vergisi oranlarının yüzde 30’dan 20 ye indirilmesi bu anlamda sevindiricidir.” Dedi.

YATIRIM İNDİRİMİ, İSTİHDAM ARTIŞI İÇİN GEREKLİ
“Ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için, özel sektör yatırımlarını özendiren bir vergi istisnası olan (yatırım indirimi) uygulaması da yeni bir düzenlemeyle yeniden hayata geçirilmelidir.” Diyen Saka  “Bu teşvikte, yapılan yatırımın yüzde 40’ı, yatırım yapan kişinin kazancından indirilmekte ve devlet bu miktar için hesaplanacak vergi alacağından vazgeçmektedir. Biliyoruz ki ekonomideki bütün iyileşmelere rağmen istihdam artmıyor. İşsizlere yeni iş kapısı açmak da ancak yeni yatırımlarla mümkündür. Yatırım indirimi veya bir başka benzer teşvik düzenlemesi ülkemizin olmazsa olmazıdır. Hükümetin bu konuda da bir çalışma yapması halinde bunun ekonomik ve sosyal yaşama katkıları vergi indiriminden çok daha belirgin olacaktır.” Dedi.

ALİAĞA TİCARET ODASI BAŞKANI ADNAN SAKA, “YÜKSEK İŞ GÜCÜ MALİYETİ İŞSİZLİĞİ ARTIRIYOR”
Saka, yaptığı açıklamada, işsizliğin halen ülkenin en önemli ekonomik ve sosyal sorunu olduğunu belirterek Türkiye'nin, işgücü maliyetlerinin yüksekliği açısından AB üyesi ve aday ülkeler arasında en dezavantajlı ülke olduğunu ifade etti.
Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka Şunları kaydetti; “İşgücü maliyet yüksekliği önemli ekonomik ve sosyal sorunlar yaratıyor. Yüksek işgücü maliyeti, yatırımcıyı yeni istihdam alanları oluşturması konusunda caydırırken, kayıt dışı ekonominin gelişmesine yol açıyor. Öncelikle ağır işgücü maliyetleri düşürülmelidir. AB üyelik sürecindeki Türkiye'de iş yaratmaya ve istihdamı özendirmeye yönelik politikalara gereken önem verilmesi gerekir. Rekabet gücünün artırılması için vergilerin düşürülmesi gerekiyor. Kurumlar vergisi oranlarının düşürülmesi bu anlamda çok yerindedir. Vergi yükünde yapılacak iyileştirmeler, işsizliğin azaltılması için en önemli çözüm yollarından biri olacaktır” 

KURUMLAR VERGİSİ KAPSAMI DEĞİŞTİ
TBMM tarafından kabul edilen ve Cumhurbaşkanının onayına sunulacak olan yeni Kurumlar Vergisi Kanununun bazı kurum ve kuruluşları da kurumlar vergisinden muaf tuttuğunu açıklayan Adnan Saka, “Kamu kuruluşlarınca, tarım ve hayvancılığı, bilimi, ve güzel sanatları öğretmek amacıyla işletilen okullar, okul atölyeleri, konservatuarlar, kütüphaneler, müzeler, sergiler, kitap, gazete, dergi, yayınevleri, yetkili idari makamların izniyle açılan yerel, ulusal veya uluslararası nitelikteki sergiler, fuarlar, panayırlar, ÖİB, Özelleştirme Fonu, TOKİ, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ile askeri fabrika ve atölyeler, yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek, her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri Durumunda kurumlar vergisinden muaf tutulacak. Vergi uygulamaları bakımından dernek olarak kabul edilen odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları ile siyasi partiler, kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamında olmayıp söz konusu kuruluşların iktisadi işletmelerinin bulunması durumunda kurumlar vergisine tabi olacaklardır.” dedi.

10 YIL SÜREYLE KURUMLAR VERGİSİ MUAFİYETİ
Aliağa Ticaret Odası Başkanı Saka, kanunun bazı kurumları da ilk kez kurumlar vergisi kapsamına aldığını söyleyerek, “Sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıklarının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurları, kurum kazancı sayılıp kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Öte yandan yeni kanunun geçici 1. Maddesinin yedinci fıkrasına göre üretim ve istihdamda olan katkısı artarak devam eden organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin alt yapılarını hazırlamak ve buralarda faaliyette bulunanların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, kamu kurumları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce birlikte oluşturulan ve elde edilecek kazancının tamamını bu yerlerin ortak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanan iktisadi işletmeler için, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren on yıl süreyle kurumlar vergisi muafiyeti getirilmektedir.” Dedi.