Temmuz ayı İhracatı Aliağa’da açıklandı

01.08.2010
  •  A 
Türkiye'nin temmuz ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.97 artışla 9 milyar 317 milyon dolara yükseldi. Temmuz ayı ihracat şampiyonu bu ay da otomotiv oldu.

Türkiye'nin temmuz ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.97 artışla 9 milyar 317 milyon dolara yükseldi. Temmuz ayı ihracat şampiyonu geçen ay olduğu gibi bu ay da otomotiv oldu.

 

Türkiye'nin temmuz ayı ihracat rakamları TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi tarafından Aliağa’da Petkim Petro Kimya Holding Tesisleri'nde açıklandı. Toplantıya Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk, Socar&Turcas Enerji A.Ş. CEO'su Kenan Yavuz, EİB'e bağlı birlik başkanları, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ve yerel yöneticiler katıldı.

 

Açıklanan rakamlara göre, temmuz ayında 9 milyar 317 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.97 artış yaşandı. Yılın ilk 7 ayındaki ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.14 artışla 64 milyar 239 milyon dolara yükselirken son 12 aylık ihracat 109 milyar 596 milyon Dolar oldu. Temmuz ayında en fazla ihracatı 1 milyar 382 milyon Dolar ile otomotiv sanayi, 1 milyar 377 milyon Dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon ve 1 milyar 90 milyon Dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri sektörleri gerçekleştirdi.

 

CİROLAR DÜŞTÜ KARLAR ARTTI

TİM Başkanı Büyükekşi, döviz kurundaki yapay gelişmelerin ithalatı cazip kıldığını belirterek, bunun sonucunda da dış ticaret açığının bir türlü kapanmadığını söyledi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) 500 araştırmasının TİM'in Mayıs ayında açıkladığı ilk 1000 ihracatçı araştırmasının sonuçlarını teyit ettiğini ifade eden Büyükekşi, ''Her iki araştırmadan da ortaya çıktığı gibi 2009 yılında sanayicilerimizin, ihracatçılarımızın ciroları düştü ama karlılıkları arttı. Kurun destek verdiği ve faizlerin düştüğü dönemde ihracatçılar ve sanayiciler karlarını artırdılar' diye konuştu.

 

KARLILIK İÇİN KONU KURLARA GELİYOR

Sanayicinin ve ihracatçının Ar-Ge ve inovasyon yapıp katma değeri yüksek ürünler ihracatını artırması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, ''Bunu yapmamız için kar etmemiz gerekiyor. 'Türkiye'ye döviz giriyor yapacak bir şey yok, verimliliğinizi artırın' şeklinde yapılan tavsiyeler gerçeği yansıtmıyor. Bize hep 'Niye Merkez Bankası ve kur diyorsunuz' diyenler var. Karlılık için konu dönüp dolaşıp kurların rekabetçi düzeyde olmasına geliyor. Kurların istikrarı için en büyük görev Merkez Bankamıza düşüyor' dedi.

 

Büyükekşi, Merkez Bankası'nın günlük 30 milyon Dolar alım miktarını 50 milyon Dolar ve 50 milyon euro seviyesine çıkarmasını, enflasyon hedeflerinin düştüğü bir ortamda 50 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını talep etti. Herhangi bir ithalat, ihracat ve doğrudan yatırım yapmadığı halde sürekli döviz işlemi yapan kesimler nedeniyle döviz kurlarının istikrar içine giremediğine işaret eden Büyükekşi, portföy ya da spekülatif amaçlı döviz alım satımlarında her işlem için yüzde 1 oranında ''Kur İstikrar Fonu'na bir kesinti yapılmasını istedi.

 

''MORALLERİMİZİ YÜKSEK TUTUYORUZ'

Aylık ihracat artış hızının yaşanan tüm olumsuzluklara, paritedeki büyük soruna rağmen pozitif olmasını olumlu bulduklarını ifade eden Büyükekşi, ''Eğer paritedeki sorun kurların genel düzeyindeki gerileme olmasaydı iki haneli artışlarımız devam edecekti. Biz ihracatçının yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyük bir başarı hikayesi yazdığını görüyoruz, morallerimizi yüksek tutuyoruz' dedi.

 

''AYLIK YÜZDE 10 ARTIŞI HALA HEDEFLİYORUZ'

Toplantıda soruları da yanıtlayan TİM Başkanı Büyükekşi, geleceğe yönelik öngörülerini ise şu şekilde ifade etti:

''İlk 5 aylık ihracat artışımızla birlikte 111 milyar dolarlık yıllık ihracat belirlemiştik. Ama kurdaki hareketlenmeler, en fazla ihracatı yapan otomotiv endüstrisi başta olmak üzere rahatsız eden etki oldu. En yüksek ihracatı yapan otomotivde yüzde 6 düşüş oldu. Yılın ikinci döneminde aylık yüzde 10 artış öngörüyorduk. Aradaki bu yüzde 4-5 fark paritenin etkisinden kaynaklanıyor. AB'ye ihracat Türkiye için son derece önemli. Avrupa bankalarının stres testlerinin beklenenden iyi gelmesi talep daralmasının artmaması gibi etkenlerle yine de moralimizi yüksek tutuyoruz. Aylık yüzde 10 artışı hala hedefliyoruz ama bunun için yardıma ihtiyacımız var.'

 

TÜRKMENOĞLU: DEĞERLİ TL REKABETİ ZORLAŞTIRIYOR

EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise yerli girdi ağırlıklı üretim ve ihracat yapan ve istihdam yükünü sırtlayan sektörlerin değerli TL'den olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. Döviz kurlarının düşük kalmasının ithalatı cazip hale getirdiğini dile getiren Türkmenoğlu, ihracatçı ve sanayicinin KOBİ'lerden mal tedarik etmek yerine ithalata yöneldiğini belirtti. Uygulanan kur politikasının ülkeyi uzun vadede çıkmaza sürükleyeceği uyarısında bulunan Türkmenoğlu, ''Ülkeye sıcak paranın gelmesi, TL'nin devamlı değerlenmesi gibi ekonomik bir ortamda ihracatçıların rekabet etmesi zorlaşmaktadır. Ülkeye giren kısa vadeli sermaye kazançlarına bir vergi konması ve bu kaynağın da ihracatçıların kur riskini ortadan kaldıracak bir sistemde kullanılması büyük önem arzetmektedir' dedi.

 

ÖZTÜRK: AVANTAJLARI KULLANMALIYIZ

Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk de Aliağa'daki tesisleri içinde 4.5 milyar dolarlık yatırımla kurulacak rafineri lisansını yeni aldıklarını hatırlatarak, ''İki sevincin bir arada yaşanması bizi mutlu kılmakta' dedi. Türkiye ekonomisinde petrokimya sektörüne bakıldığında sektörün hammaddesi olan etilen bazında 33'üncü sırada olunduğuna dikkat çekti. Öztürk, Türkiye'nin birçok avantajının bulunduğunu, bunları değerlendirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.