Mustafa Kemal Atatürk'ün komutanlığında Türk ulusunu zafere taşıyan ve bugün 87'inci yaşını kutlayan Büyük Taarruz'un kesin kararı, 1922 yılının Haziran ayında verildi
Her şey 25 Ağustos 1922'de hazırdı. Başkomutan, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü ile Kocatepe'deki yerini aldı. 8 bin 500 asker ile 5 gün içinde de sonuca ulaşıldı
Ordu ve milletin Büyük Önder Mustafa Kemal’in etrafında kenetlenmesiyle verilen ölüm-kalım savaşının, bir ulusun bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlandığı Büyük Zafer, 87. yaşına ulaştı. Büyük Zafer'in yapı taşlarını, milletin önderle birbirine karşılıklı inanç ve güveninin yanında 15 güne yakın zamanda 450 kilometreyi yaya ve savaşarak kat eden bir ordunun kahramanlığı oluşturdu. Mustafa Kemal Paşa, taarruz için kesin kararını 1922 yılının Haziran ayında verdi. Bu kararını sadece Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa ile paylaştı. Hazırlıkların süratle tamamlanması konusunda komutanlarla mutabık kalındı.
ASKER SAYISI ARTTI
Türk ordusunda, tümenlerdeki asker sayıları 8 bin 500'e çıkarıldı. Düşman cephesi, Atatürk'ün deyimiyle Marmara'dan Menderes'e kadar uzanırken, her iki tarafın insan ve tüfek kuvvetleri birbirine yakın olarak değerlendirildi. Yunan ordusunun makineli tüfek, top, uçak, cephane ve teknik malzeme bakımından, Türk ordusunun ise süvari sayısında daha üstün oldukları görüldü. Büyük Zafer'e giden yolda gizlilik ve disiplin çok önemli rol oynadı. 28 Temmuz günü bir futbol maçı bahane edilerek ordu komutanları Akşehir'e çağrıldı, burada komutanların görüşleri alındı.
İsmet Paşa, 6 Ağustos günü ordularına gizli olarak taarruza hazırlık emri verdi. Atatürk de Ankara'da Bakanlar Kurulu ile bu konuda görüş birliğine vardı. 13 Ağustos gününden başlamak üzere kolordu ve tümenler, yığınak yerlerine sevk edildi. Fevzi Paşa bu sırada cepheye gitti. Birlikler, gündüz gizlenip geceleri yol aldılar. Cepheye 50'si ağır, 200'den fazla top yerleştirildi.
Atatürk, 17 Ağustos 1922'de Ankara'dan ayrıldı. 20 Ağustos'ta Akşehir'e gitti. Harekatın kamuoyundan gizlenmesi amacıyla 21 Ağustos'ta Çankaya Köşkü'nde çay davetinin verileceği duyuruldu. 25 Ağustos 1922'de artık her şey hazırdı. Başkomutan, 26 Ağustos sabaha karşı Fevzi ve İsmet paşalarla birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe'deki yerini aldı. Mustafa Kemal Atatürk, hazırlıklar için, "Taarruzumuz, strateji ve aynı zamanda bir taktik baskını şeklinde yürütülecek" dedi.
Ve Büyük Taarruz, 26 Ağustos saat 04.30'da Kocatepe'den başladı. İki günde düşmanın 20-
TRİKOPİS ESİR DÜŞTÜ
Askeri tarihe "Başkomutan Meydan Muharebesi" olarak geçen ve Atatürk'ün Dumlupınar'da ateş hatları arasından bizzat idare ettiği savaşta, ana kuvvetler yok edildi, düşman ordularının Başkomutanı Trikopis dahil askerleri esir alındı. Türk ordusu, tasarlanan kesin sonuca 5 günde ulaştı. Atatürk, o günü, "Sırtların gerisindeki bütün vadiler, bütün dereler, korunan ve örtülü yerler, bırakılmış toplar, otomobiller, sonsuz araç ve gereç ile bu yıkıntılar arasında yığınlar oluşturan ölülerle, toplanıp karargahımıza yollanan esir kafileleri ile gerçekten bir mahşer yerini andırıyordu" diye anlattı.
Aliağa’da Coşkulu Kutlama
Aliağalılar 30 Ağustos Zafer Bayramını balkonlarına ve pencerelerine astıkları bayraklarla gösterdi. Aliağa Halkın, Bayraklarla donatılan cadde ve sokaklardaki coşkusuyla 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın büyük coşkusuna ev sahipliği yapıyor.
Aliağa Ticaret Odası’ndan kutlama mesajı
Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yaptığı yazılı açıklamada 30 Ağustos 1922’de kazanılan Zaferin, modern Türkiye Cumhuriyeti’ni müjdelemesi yanında dünyanın yeniden şekillenmesinde de büyük etkisi olduğunu söyledi.
30 Ağustos Zaferi'nin sadece işgale son veren bir savaş değil, yüz yıllık bir uykudan uyanış olduğunu ifade eden Saka “Tarih sahnesinde yeniden ve daha güçlü olarak yer almamızı sağlayan Kurtuluş Savaşı, ulusumuzun bağımsızlık ve özgürlük direnişinin tarihte az rastlanan bir destanıdır. Ulusal tarihimizde bir çok büyük zafer yaşanmıştır ancak 30 Ağustos zaferi sadece bizim geleceğimize yön vermekle kalmayıp dünya tarihine de yön vermiştir. Aydınlık yarınların habercisi olan bu zafer ulusumuzun varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiş vatandaşlarımıza çağdaş bir yaşamın kapılarını açmıştır. Bu zafer, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde yüz yıllık bir uykudan uyanış, modern yaşamın gerektirdiği siyasi, hukuki, ekonomik, sosyal ve kültürel reformları başlatmak için ilk kıvılcımdır.” Dedi.
30 Ağustos Zaferinin, güç koşullara rağmen ulusal birlik bilinci ve vatan sevgisiyle kenetlenerek kazandığını belirten Saka “Tarihin akışını değiştiren bu büyük bağımsızlık mücadelesinin neticesinde bağımsız, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetinin temelleri atılmış, bu zaferle Türkiye Cumhuriyeti’nin yarınlara uzanan yolu aydınlatılmıştır. 30 Ağustos Zafer Bayramının 87. yılında, ulusumuza bu günü yaşatan büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarını, Aziz Şehitlerimizi rahmet ve minnet duygularımla anıyor, halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum.” Dedi.